Not:

Bu blog için açmış olduğum Twitter feed hesabımı takip ederek, yeni yazılarımdan daha rahat haberdar olabilirsin!

Linux'e Geçiş Serüveni

Son yıllarda öyle ya da böyle kullandığım yazılımların çoğu açık kaynaklı yazılımlara dönüştü. Açıkçası bunun için bir çaba sarfettiğim de söylenemez. Fakat buna etken olarak günümüzde açık kaynaklı projeler yaygınlaştı ya da geçmişi olan yazılımlar yeterli ve stabil hale gelebildi diyebilirim. Ama öyle ya da böyle bir gün oturduğumda kullandığım ve beğendiğim yazılımlarının birçoğunun açık kaynaklı olduğunu farkettim.

  • Kod editörüm - VSCode
  • Oyun motorum - Godot Engine
  • Çoklu platformlu IDE tercihim - QT
  • Müzik ve sound: LMMS, Audacity
  • Grafik: Gimp, Inkscape

Evimdeki eski bilgisayarıma geçen sene bir linux dağıtımı kurmuştum, aslında o bilgisayarda çeşitli dağıtımları kuruyor, onları gündelik bazı işler için deniyor, sonra başka bir dağıtımı kurup onu irdeliyordum. Bu süreçte linux hakkında birçok bilgim oldu. İyi bir dağıtımla beraber sistemin hızlı çalışması, eğer gerçekten doğru ayarları yaparsanız stabil olması, kullanımının zevkli olması bu süreçte aklıma kazındı. Wine ile özellikle çeşitli kült strateji oyunları indirip o oyunları da bu patates bilgisayarımda oynayabiliyordum.

Bu süreçte sistemin yavaşlamasından sıkıldığım ana bilgisayarım Imac’ime başta bootcamp ile Windows kurdum, herşey iyi güzeldi. Sonra Windows’un aldığı güncellemelerle ve kullanım süresiyle bilgisayarım geç açılmaya, yavaş çalışmaya başladı. Derken eski bilgisayarıma kurup uzun süre kullandığım, oldukça memnun olduğum, severek kullandığım dağıtımı ana bilgisayarıma Windows ile dualboot olarak kurdum. ( Denemem gereken Windows tabanlı projeler, oyunlar, yazılımlar daima olabilir ) Çeşitli ayarlamalar ve düzenlemeler ila müthiş hızlı açılan, oldukça stabil, kullanması zevkli bir çalışma ortamım oldu. Üstelik kullandığım dağıtımda diğer işletim sistemlerinde kullandığım bazı küçük yazılımların yerleşik olarak bulunuyor olması, beni gerçekten mutlu etti.

Benim tercih ettiğim ve uzun süre birçok dağıtımlardan sonra vazgeçemediğim MX Linux oldu. Normalde varsayılan arayüzünü hiç beğenmeseniz de dakikalar içerisinde bunları değiştirebiliyorsunuz. Aşağıdaki özelleştirmeler tamamen dağıtımın yerleşik araçlarıyla yapıldı. Xfce arayüzü sayesinde de oldukça performanslı çalıştığını söylemeliyim.

Açılış ekranı

Masaüstümden bir görüntü
Uzun süredir MX Linux’ı tercih etmemin sebepleri;

  • MX Tools adında bir araç seti ile gelmesi, birçok kısmı tek merkezden yönetmek ve çözüm bulmak güzel.
  • Debian tabanlı olması ve uygulamaya erişim açısından kullanımının rahat olması
  • Xfce ile gelmesi. Xfce arayüzü özelleştirmeyi sevdiğimi ve sistem kaynaklarını az tüketmesinden memnun olduğumu belirtmeliyim
  • Büyük bir komunite ve destek
  • Sürücüler açısından 2 bilgisayarımda da sıkıntıya yol açmadı, sağlam bir NVidia driver kurucusu var.
  • Her ne kadar sistemi kurup ayarladığımda Timeshift yazılımıyla yedek alsam da, uzun süreli kullanımımda bir sürpriz yaşamamış olmam, ilk yüklediğim gibi çalışıyor olması benim için önemliydi,

Bu dağıtımlar konusunda çok ısrarcı olmamak gerekiyor, internette yerli yabancı sitelerde sürekli bir “benim kullandığım en iyisi” ısrarcılığı var. Bu konuda kendiniz deneyip memnun kaldığınız bir dağıtımı kullanabilirsiniz tabiki. Fakat kullanacağınız dağıtımı hemen ana bilgisayarınıza kurmak yerine, evinizdeki eski ya da alt segment bir bilgisayara kurup, onunla keyfe keder uğraşıp, linux’e aşina olup zaman içerisinde bu kararı vermenizi tavsiye ederim.

Bir sonraki yazımda not ettiğim linux ile sık yaşadığım sorunlar ve çözümleri ile ilgili güncel kalacak bir yazı yazacağım. O zamana kadar görüşmek üzere.

Yorumlar